23 Nisan ülkemiz için büyük bir dönüm noktası olup Türk Ulusunun egemenliğini kazandığı gündür. Egemenliğin kayıtsız, koşulsuz ulusa ait olduğu bu yeni yönetim biçimi ile birlikte Türkiye Cumhuriyetine yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkese birey olma olanağı sağlanmış ve bunun sorumluluğu da yüklemiştir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: "Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir. Yalnız bir makam vardır o da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir"
Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı, Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milleti’ne egemenliğini kazandırdığı bugünü ayrıca çocuklara armağan ederek tüm toplumlara örnek olmuş; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın ilanıyla dünyaya çocukların önemini vurgulamıştır. Anadolu’da gerçekleşen Türk Milletinin egemenliğinin simgesi olan 23 Nisan günü, nesillerden nesillere aktarılmak üzere, çocuklarımıza (tüm Dünya çocuklarına) Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Milletine bağımsızlık ve egemenlik bilincini kazandırmak amacıyla yarınının gençlerine çocuklarımıza bu önemli günü bayram olarak hediyesidir.
Çocuklarımız anne babalarının olduğu kadar toplumumuzun da gözbebeğidir. Türkiye'nin belirlediği temel hedeflere ulaşılabilmesi, ancak çocuklarımızın daha sağlıklı ortamlarda yetiştirilmesi ve fiziksel, ruhsal, sosyal gereksinimlerinin çağdaş ölçütlerde karşılanmasıyla mümkün olacaktır. Bu nedenle Türkiye’de çocuklara yönelik her türlü şiddet, cinsel istismar, taciz ve çocuğa yönelik her türlü ticari cinsel sömürünün ortadan kaldırılmasını sağlamaya yönelik çalışmalara destek verilerek etkin şekilde mücadele edilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki, çocuk istismarı ve genel olarak çocuğa yönelik şiddetin her türlüsü Türkiye’de yaygın olarak yaşanmaktadır. Türkiye ve çağdaş dünyada insan onuruna yakışmayan uygulamalar sergilenmekte, bunlardan en çok da çocuklar etkilenmektedir. Savaşlarda, ekonomik krizlerde, küresel diğer sorunlarda çocukların yaşam hakkı başta olmak üzere diğer hakları ihlal edilip; fiziksel ve psikolojik sağlıkları tehdit edilmektedir. Bunlara insanlık olarak DUR demeliyiz ! Dünya çocuklarının her türlü sömürüye maruz kalmasına ENGEL OLMALIYIZ!
Ülkemizde erken ve zorla çocuk evliliklerin, fiziksel istismarın, önüne geçilmesi gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki, Türkiye’de kayıp çocuk sayısındaki artışlar dikkate alındığında bu kayıp çocuklara ilişkin olarak araştırmaların etkin bir biçimde yapılması ve alınması gereken önlemlerin ivedilikle belirlenmelidir. Çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasının önlenmesi, çocukların silahlı çatışmalardan ve bu ortamlardan uzak tutulmalarının sağlanması, birincil ve ikincil mağduriyet durumlarının önüne geçilmesi devletimizin buna yönelik uygulamayı daha sistematik hale getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’nin dört bir yanındaki çocuklarımıza her konuda adaletli olunmalıdır. Çocuğun katılma hakkına sahip çıkılmalı, nitelikli bireyler olup topluma yön vermeleri için eğitim hakkı göz ardı edilmeyerek kaliteli eğitim ve öğretim olanakları mevcut hale getirilmelidir. Çocuklarımız sevildikleri kadar SAYGI da görmelidir.
Tüm bu nedenlerledir ki; gerek ulusal yasalarla gerekse uluslararası Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi gibi mevzuatlarla güvence altına alınmış olan çocuğun yüksek yararı ve her konuda çocuğun ayrıcalıklı yararının gözetilmesi ilkelerinin dikkate alınarak tüm dünya çocuklarının doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma, fiziksel, psikolojik ve cinsel sömürüye karşı korunması temel hedefimiz olmalıdır.
Türk Toplumu olarak öncelikli hedefimiz Milli Egemenliğimize sahip çıkarak Cumhuriyetimizi, Atatürk devrimlerini her koşulda korumayı amaç edinmeli; Atamızın emanetine sahip çıkmalıyız.
Çocuklarımız başta olmak üzere milletimizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlar; çocuklara yönelik her türlü ihlaller karşısında dün ve bugün olduğu gibi gelecekte de tüm gücümüzle mücadele edeceğimi, çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının güvence altına alınması, çocuğun yarar ve esenliğinin gözetilmesi, çocukların herhangi bir nedenle ayrımcılığa tabi tutulmaması için çabalayacağımı ifade ederim.