8 Mart’ın bir mücadele günü olduğunun altını çizen 121 yıllık Karaburun Belediyesi’nin ilk kadın başkanı İlkay Girgin Erdoğan, “Bugün beş yıldızlı otellerde, konfor alanlarımızda, tarihçe arka planından uzak ve emekçi adını özellikle kullanmayan steril 8 Mart kutlamaları olacak. Alanlarda da haksızlığa karşı ses yükseltenler eksilmeyecek. Ama hepimiz unutmayalım ki bu günü; 1857’de New York’taki dokuma fabrikasındaki kadın emekçilerin, sadece iyi çalışma koşulları için başlattığı direnişine ve grevde çıkan yangında kaybettiğimiz 129 kadın nefere borçluyuz. Görmezden gelmeye, yok görmeye, adını sansürlemeye çalışanlara inat 8 Mart, emekçi kadınların günü ve öyle olmayı da sürdürecek” dedi.
KADIN TEMSİLİ MESELESİParlamentolar Arası Birlik ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi verilerine göre Türkiye’nin, parlamentolar arasında kadın temsil oranında 188 ülke arasında 129. Sırada olduğunu anlatan Başkan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “1926 Türk Medeni Kanunu’ndan kaynaklı haklarla birlikte, 1930 belediye seçimlerine ve 1933 muhtarlık seçimlerine katılma; 5 Aralık 1934’te ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştı. İlk kez kadınların oy kullandığı TBMM 5. Dönem seçimlerinde 17 ve ara seçimlerle 18’e ulaşan ilk kadın milletvekillerinden bu yana ne ölçüde ilerledik? Mesela Ruanda… 80 Milletvekilinin 49’u kadın Ruanda Parlamentosu’nda ve kadın temsilinde %61.3 ile ilk sırada. Ülkemizde bu rakam % 17,1… Yerel yönetim boyutunda ise, İçişleri Bakanlığı 2019 yerel seçim verilerine göre 1389 belediye başkanından 41’i kadın, bu yüzde 3’lük temsil oranı anlamına geliyor. 81 ilde sadece 4 kadın belediye başkanımız var. Bu tablo (Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinden göklere yükselmeye layıksın) diyen Atatürk gibi bir kurucu liderin ülkesine ne ölçüde yakışıyor? Soru bu… Bu konuda hepimiz aynaya bakmak zorundayız. 1933’te Artvin Yusufeli Kılıçkaya Başkanı seçilen ilk belde kadın belediye başkanımız Sadiye Hanım’dan, 1950’de Mersin’de ilk il kadın belediye başkanımız Müfide İllhan’a, biz o günden bu zamana (nerede yanlış yaptık) diye özeleştiri yapabilmeliyiz. Bu özeleştiri ardından sistem eleştirisi yapmak doğru olur. Mesleklerimizde iyiyiz, tarlada fabrikada, şirket yönetimlerinde kültür-sanat sportif faaliyetlerde varız. Siyasette temsilde yer almamamız, toplumsal denge terazisinin bir kefesinin iptali anlamına geliyor. Bu adaletli değil.” MÜHÜR SAHİBİNDEN ÖTE ‘KENT İŞÇİSİ’Belediye başkanlığı görevinin tüm dinamikleriyle ve her türlü güç kompleksinden arındırıldığında mühür sahibi olmaktan öte bir ‘kent işçiliği’ olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Size sandıkta oy verip, görev ve sorumluluk tayin eden hemşehrileriniz için çalışırsanız varsınız. Bunun bilincinde olmasanız yitip gidersiniz. İşte burada kadın detaycılığı bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Kent sorunlarını çözüme kavuşturmada bu detaycılık, yol haritasını çabuk oluşturmanıza fırsat veriyor.”Usta Şair Nazım Hikmet’in “Korkunç ve mübarek elleri, ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz” dizelerinde en iyi şekilde özetlediği “hiç yaşanmamış gibi ölen, soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” bizim kadınlarımızın, artık politikadan iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından kültür-sanat sahasına kadar hayatın her alanında öncü ve önder konumda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Eril şiddet dilinin egemen olduğu bu alanlarda kadının varlığı, yapılan işin kalitesini ve özenini doğrudan olumlu etkiliyor. Biz bir cinsiyetin üstünlüğü gibi tanımlanacak bakış açısını reddediyoruz; tüm bireylerimizle yan yana, omuz omuza yürüyoruz” dedi.“UYUMU KENDİ İÇİNDE BİR ORKESTRA”Karaburun Belediyesi’nde hiçbir mazbata ve mevkiinin emeğin önüne geçmediğini, çok sayıda kadın emekçinin de yerel hizmet üretim sürecinde var olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, “Ben seçilmiş belediye başkanı sıfatımla nasıl hassassam, kadın meclis üyem, şehir plancım, mimarım, mühendisim, anaokulu öğretmenim, teknikerim, teknisyenim, mali müşavirim, zabıtam, kadın kepçe-vinç operatörüm, kadın şoför arkadaşım, büro, mutfak ve destek hizmet personelim, belediye iştiraki kafeterya-restoranlardaki idareci ve işçi emekçi kadınlarımız da aynı derecede dikkatli ve özenli. Erkek emekçi arkadaşlarım da aynı paydada, (Ayrımsız Karaburun) zemininde, bu ilçenin insanına hizmet ediyoruz. Bu, birimiz eksik olduğunda ya da bilmeden bir hata yaptığında sesi yanlış çıkacak bir orkestra düzeni aslında. Uyumu kendi içinde bir orkestra. Birbirimizi tamamlıyoruz” diye konuştu.
KADIN TEMSİLİ MESELESİParlamentolar Arası Birlik ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi verilerine göre Türkiye’nin, parlamentolar arasında kadın temsil oranında 188 ülke arasında 129. Sırada olduğunu anlatan Başkan Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “1926 Türk Medeni Kanunu’ndan kaynaklı haklarla birlikte, 1930 belediye seçimlerine ve 1933 muhtarlık seçimlerine katılma; 5 Aralık 1934’te ise milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanınmıştı. İlk kez kadınların oy kullandığı TBMM 5. Dönem seçimlerinde 17 ve ara seçimlerle 18’e ulaşan ilk kadın milletvekillerinden bu yana ne ölçüde ilerledik? Mesela Ruanda… 80 Milletvekilinin 49’u kadın Ruanda Parlamentosu’nda ve kadın temsilinde %61.3 ile ilk sırada. Ülkemizde bu rakam % 17,1… Yerel yönetim boyutunda ise, İçişleri Bakanlığı 2019 yerel seçim verilerine göre 1389 belediye başkanından 41’i kadın, bu yüzde 3’lük temsil oranı anlamına geliyor. 81 ilde sadece 4 kadın belediye başkanımız var. Bu tablo (Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinden göklere yükselmeye layıksın) diyen Atatürk gibi bir kurucu liderin ülkesine ne ölçüde yakışıyor? Soru bu… Bu konuda hepimiz aynaya bakmak zorundayız. 1933’te Artvin Yusufeli Kılıçkaya Başkanı seçilen ilk belde kadın belediye başkanımız Sadiye Hanım’dan, 1950’de Mersin’de ilk il kadın belediye başkanımız Müfide İllhan’a, biz o günden bu zamana (nerede yanlış yaptık) diye özeleştiri yapabilmeliyiz. Bu özeleştiri ardından sistem eleştirisi yapmak doğru olur. Mesleklerimizde iyiyiz, tarlada fabrikada, şirket yönetimlerinde kültür-sanat sportif faaliyetlerde varız. Siyasette temsilde yer almamamız, toplumsal denge terazisinin bir kefesinin iptali anlamına geliyor. Bu adaletli değil.” MÜHÜR SAHİBİNDEN ÖTE ‘KENT İŞÇİSİ’Belediye başkanlığı görevinin tüm dinamikleriyle ve her türlü güç kompleksinden arındırıldığında mühür sahibi olmaktan öte bir ‘kent işçiliği’ olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: “Size sandıkta oy verip, görev ve sorumluluk tayin eden hemşehrileriniz için çalışırsanız varsınız. Bunun bilincinde olmasanız yitip gidersiniz. İşte burada kadın detaycılığı bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Kent sorunlarını çözüme kavuşturmada bu detaycılık, yol haritasını çabuk oluşturmanıza fırsat veriyor.”Usta Şair Nazım Hikmet’in “Korkunç ve mübarek elleri, ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz” dizelerinde en iyi şekilde özetlediği “hiç yaşanmamış gibi ölen, soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” bizim kadınlarımızın, artık politikadan iş dünyasına, sivil toplum kuruluşlarından kültür-sanat sahasına kadar hayatın her alanında öncü ve önder konumda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Eril şiddet dilinin egemen olduğu bu alanlarda kadının varlığı, yapılan işin kalitesini ve özenini doğrudan olumlu etkiliyor. Biz bir cinsiyetin üstünlüğü gibi tanımlanacak bakış açısını reddediyoruz; tüm bireylerimizle yan yana, omuz omuza yürüyoruz” dedi.“UYUMU KENDİ İÇİNDE BİR ORKESTRA”Karaburun Belediyesi’nde hiçbir mazbata ve mevkiinin emeğin önüne geçmediğini, çok sayıda kadın emekçinin de yerel hizmet üretim sürecinde var olduğunu vurgulayan Başkan Erdoğan, “Ben seçilmiş belediye başkanı sıfatımla nasıl hassassam, kadın meclis üyem, şehir plancım, mimarım, mühendisim, anaokulu öğretmenim, teknikerim, teknisyenim, mali müşavirim, zabıtam, kadın kepçe-vinç operatörüm, kadın şoför arkadaşım, büro, mutfak ve destek hizmet personelim, belediye iştiraki kafeterya-restoranlardaki idareci ve işçi emekçi kadınlarımız da aynı derecede dikkatli ve özenli. Erkek emekçi arkadaşlarım da aynı paydada, (Ayrımsız Karaburun) zemininde, bu ilçenin insanına hizmet ediyoruz. Bu, birimiz eksik olduğunda ya da bilmeden bir hata yaptığında sesi yanlış çıkacak bir orkestra düzeni aslında. Uyumu kendi içinde bir orkestra. Birbirimizi tamamlıyoruz” diye konuştu. 
