Tacettin bey öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
1960 yılında İzmir’in Karaburun ilçesine bağlı Mordoğan köyünde doğdum. Ekonomik olarak hayatta kalma mücadelesinin, ailemi kente göç etmeye zorlamasıyla ilkokulu Güzelyalı Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’nda; ortaokulu Karataş Eczacıbaşı Ortaokulu’nda tamamladım. Çocukluğum çalışmakla geçti; bir taraftan eğitim hayatıma devam ederken diğer taraftan aileme destek olmak için pazarlarda pazarcılık, çay ocaklarında garsonluk; çiçek satmaktan sinemalarda gazoz satmaya kadar çeşitli işlerde çalıştım. Bütün bu işler, meslek kazanmamı sağlamanın yanı sıra bana ömür boyu yol gösterecek çok değerli hayat tecrübeleri kattı. Sonra bir panjur atölyesinde çalışmaya başladım. 1978 yılında ise küçük bir atölye kurarak gündüz bu atölyede ter dökmeye; geceleri de Akşam Ticaret Lisesi’nde öğrenimime devam ettim. Öğrenmek, hayatımda hiçbir zaman belli bir döneme ait bir uğraş gibi son bulmadı. Gerek mesleki gerekse çeşitli eğitim seminerlerine katıldım. Hep hedeflerim oldu. kırkbeş yıla yaklaşan ticari yaşamımda dürüst, ahlaklı, başı dik bir esnaf olarak üretip; ülkeme ve devletime üretim sevdalısı bir insan olarak faydalı olmaya çalıştım. Bu çabam ve sevdam birçok insan, kurum ve kuruluş tarafından takdirle karşılandı: Yüzlerce kez teşekkür, plaket ve ödüllere layık görüldüm.Sektörümde defalarca vergi rekortmeni olup madalya aldım. İzmir Ticaret Odasında iki dönem meclis üyeliğim oldu. AS-EL Yapı Endüstri Market A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı olup; Evli ve iki çocuk babası olup,üç torun sahibiyim.
SİYASAL YAŞAMIM
Kişisel hayatımda gösterdiğim uğraş, 1983 yılında halkım için bir çabaya dönüştü. Ülkemi hep daha ileriye taşıma sevdam, genç yaşlarda aktif olarak siyasete katılıp sorumluluklar almamla sonuçlandı. İlk olarak 1983 yılında Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP)’ne katılarak kuruluş çalışmalarında görev aldım. 1984 ile 1986 yılları arasında Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Konak İlçe Esnaf Komisyon Başkanlığı yaptım. 1988 – 1990 döneminde Konak Halkevleri Başkanlığı ile Halkevleri İl Koordinasyonu Kurulu Başkanlığını üstlendim. SODEP-Halkçı Parti birleşmesi sonucu oluşan SHP’nin CHP ile birleşmesi süreci de dahil olmak üzere birçok kez ilçe, il, kurultay delegeliklerine seçildim. Üç dönem İzmir İl Başkanlığı; Danışma Kurulu üyeliği ve İl Seçim propagandisti olarak seçimlerde görev aldım. 1999 yılında 21. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için gerçekleştirilen parti içi ön seçimde 43 aday arasından 7. olup partimi büyük bir onurla temsil ettim. 2010 –2012 tarihleri arasında CHP İzmir İl Başkanlığı görevinde bulundum. Tüm bu süreçlerde çeşitli sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yaptım. Ayrıca uzun bir süre Fahrettin Altay Spor Kulübü Başkanlığı, İZSİAD İzmir Sanayici İş Adamları derneği Yüksek danışma kurulu üyeliğine seçildim,Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği (USİAD) İzmir Temsilciliği görevlerini üstlendim. 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde, 29 Mart 2015 Tarihinde Parti içinde gerçekleştirilen ön seçimler sonucunda İzmir 1.Bölge’de 2. Sıra CHP Milletvekili Adayı seçildim. 25. 26. Ve 27. Dönem İzmir Milletvekili olarak parlamentoda görev aldım.
Uzun yıllar CHP İzmir Milletvekilliği yaptınız ve sürekli sahada olan bir Milletvekiliydiniz. İzmir halkının sizden beklentileri istekleri neler?
İzmir halkı hak istiyor adalet istiyor. Özgürlük istiyor. Eşitlik istiyor. Üvey evlat muamelesi görmek istemiyor. Temsilde adalet ve haklarının yüksek sesle dile getirilmesinin talep ediyor. Parlamento’da kendini temsil eden vekiline telefon açtığı zaman sorunlarına çözüm bulacak vekillerine ulaşmak istiyor. Ödediği vergiden payına düşeni adaletli almak istiyor.
CHP eski İzmir Milletvekili Musa Çam ile dosyanızı CHP İl başkanlığına birlikte teslim ettiniz. Musa Çam’da İzmir Büyükşehir için aday adaylığını açıkladı neler söylemek istersiniz?
Musa Çam ile çok eskiden beri arkadaşız. Biz, partimizde ön Seçim olması için mücadele veriyoruz. Bize oy veren partilimizin, gönlünden geçen adayı da seçmesi gerektiğini dile getiriyoruz. Partimizden, seçimlerde nasıl bir yol izleneceğine dair bilgi açıklanmamıştı. Başvurunun son günü ön seçim yapılabileceğine dair bilgi ulaştı. Ben ve Musa Çam'da adaylık başvurusunun son günü, başvurumuzu Ön Seçim şartlı ile gerçekleştirdik. Örgütün kantarına çıkmak istiyoruz. Ön seçimde, aday adayı arkadaşlarımızla yarışarak sandıktan çıkacak karara saygı duymamız gerekiyor. Madem ki İzmir Kaleniz o zaman bu ili kale yapan üyelerinizin önüne koyun sandığı kalenin komutanını onlar seçsinler. Partimiz üyelerimizin belediye başkanını da, milletvekilini de seçmeye hakkı var.
Adaylık başvurunuzun ardından, adayın parti üyelerinin oylarıyla belirlenmesi için örgüt kendi Belediye Başkanını kendi seçmek istiyor, örgütün sesini duymazdan gelmeyin.’’ açıklaması yaptınız. CHP Sözcüsü Deniz Yücel’de yerel seçimlere ilişkin "En az bin seçim çevresinde ön seçim yapılacak, bu seçim çevrelerini de haftadan haftaya belirleyip, kamuoyuyla paylaşacağız" demişti. Neler söylemek istersiniz?
Bazı il ve ilçelerde, PM'den çıkan kararla ön seçim yapılması kararlaştırıldı ve söz konusu yerlerde yapıldı. İsteğimiz, her yerde ön seçimin yapılması. Bu olmuyorsa, örgüt denetiminde aday yoklamasının yapılması. Zaman daha var. İlk PM' de karar alınsa gelecek hafta sonu aday yoklaması yapılır. Ön seçim için de YSK'ya başvurulsa en son 11 Şubat'ta kadar tarih veriliyor. Yani 2 durum içinde zaman sorunu yok. Ben hala ön seçim veya aday yoklamasının yapılabileceği görüşündeyim.
İzmir’de hem Büyükşehir hem ilçe belediyeler için aday adayları başvurularını yaptılar. Neler söylemek istersiniz?
Hayırlı olsun herkes için. Aday adaylığı şartını taşıyan kişiler başvurularını gerçekleştirdi. Bu bir yarıştır. Her il ve ilçeye her partiden 1 aday gösterilecek. Bu süreçte kırgınlıklar olabilir, doğaldır da. Ama unutulmaması gerekiyor ki, hayat bir mücadeledir. Aday gösterilmeyen diğer aday adayı arkadaşlarımız da, mücadelesine devam etmelidirler. Umarım en fazla oyu alacak, vatandaşla arasına duvar örmeden, halk yararına hizmet sunacak, kısacası bunu hak edecek adaylar belirlenir.
İzmir’de ‘’Şu projeyi kesinlikle hayata geçirmek istiyorum’’ dediğiniz proje nedir?
Önceliğimiz, süregelen projeleri devam ettirmek olacaktır. Ama benim en önemli projem; Seferihisar'dan taşınacak deniz suyunu Yeşildere ile taşıyarak, körfeze aktararak doğal sirkülasyonu sağlayıp, körfezi kendi kendini temizler hale getirip bir an önce temizlemek. Ulaşım sorununa kalıcı uzun vadeli çözüm yaratmak,bunları yaparken kentin odaları ile ortak hareket etmek.
Başkan Tunç Soyer, İzmir'in 5 yılda topladığı toplam verginin 890 milyar olduğunu söyledi. Devletten gelen bütçe ise 26 milyar. İzmir Büyükşehir Başkanı olduğunuzda bu bütçe ile sürdürülebilirliğinizi nasıl sağlayacaksınız? Neler söylemek istersiniz?
Bu adaletsizliği Milletvekilli olduğum dönemde en fazla dile getiren kişi benimdir. Burada açık bir şekilde haksızlık var. Vergiyi ödüyorsun ancak geri dönüşü olmuyor. İzmir'e yatırılması gereken miktar AKP'li farklı belediyelere aktarılıyor. Bu etik bir durum değil. Bu durumum düzeltilmesi, adaletsizliğin ortadan kalkması için daha gür bir biçimde sesimizi çıkaracağız. Ek kaynaklar üretip, parayı doğru yere harcayarak kendi yağımızda kavrulmaya devem edeceğiz.Savurgan olmayacağız.
2019-2024 yılları arasında başkanlık yapan Tunç Soyer'in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Covid salgını, İzmir Depremi, Hatay depremi gibi ağır süreçleri yaşadı bu süreç kendisi için büyük şansızlıktı buna rağmen başarılı bir şekilde yönetti Bunun yanı sıra Buca Metrosunun yapımına başladı. Söz verdiği projelerinin tamamına yakınını hayata geçirdi. Özellikle, kültüre ve sanata önem verdi. Aday adaylarının fazla olması Tunç Başkanı başarısız göstermez. Tam tersine, daha iyisini yapabilirim düşüncesini taşıyan 9 aday adayı arkadaşımız var.
Başta siz olmak üzere ardından Konak Belediye Başkanı Abdül Batur sonrasında eski dönem Milletvekili Atila Sertel, Ankara doğumlu, İstanbul'da genel sekreter yardımcılığı yapan Buğra Gökçe’nin aday adaylığı ile ilgili tepki gösterdiniz. Hatta geçtiğimiz günlerde de ‘’İzmir’de İzmir’in yerlisi olmalı.Burada doğmuş burada yaşamış, İzmirlinin sorununu bilen insan aday olmalı.’’ demiştiniz. Neler söylemek istersiniz?
Öncelikle, benim Buğra Gökçe ile ya da başka bir aday ile ilgili herhangi bir sorunum yok. İzmirli hemşehrilerimiz dışarıdan birisini istemiyor. Bu durum açık ve net. Ne zaman bizi, bizden olan biri temsil edecek sorusunu soruyorlar.Bunu hem milletvekilliği hem belediye başkanlığı için ifade ediyorlar.
İzmir trafiği ile ilgili vatandaş çözüm bekliyor evet tramvay, metro, İZBAN var ama trafik sorunu bitmiyor bununla ilgili ne gibi adımlar atacaksınız?
Trafik sorununu çözmek için aslında herkese görev düşüyor. Toplu taşıma araçlarını daha fazla kullanmak. Şehir gittikçe büyüyor gelişiyor göç alıyor. Bu da, zaten var olan trafik sorununun daha da fazlalaşmasına neden oluyor. UKOME ve karayolları ile gerekli çalışmaları yapıp, bazı ana arterlere battı çıktılar yaparak, yeni alternative çevre yollarını devreye sokarak trafiğin sıkışık olduğu yerlerde önemli dokunuşlar gerçekleştirerek, sorunun önemli bir kısmını çözeceğime inanıyorum.
Alt yapı sorunu devam ediyor maalesef özellikle uzmanlar İzmir’de deniz taşkınlarına dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde aşırı yağış nedeni ile Kordon’da deniz taşması yaşandı, bununla ilgili ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
İzmir'in alt yapı sorunu var. Başkan olursam en fazla alt yapı konusunda çalışma gerçekleştireceğim. Deniz taşması durumu ayrı bir konu. Beklenmedik bir olay. Bazı kişiler, kıyıya set çekerek daha fazla yükseltelim önerisinde bulundu. Bunu yapsanız görsellik bozulacak. İzmirin büyüsü belki de kaybolacak. Denizin taşması doğa durumu. Yani 40 veya 60 senede 1 olan bir durum için bu konuyu şehir plancıları,mimarlar odası ile tartışarak çözüm bulmalıyız. Hollanda'da da bunun örnekleri var mesela. Teknolojinin de yardımı ile kıyıya yerleştirilecek levhalarla birlikte, acil durumlarda yükseltilerek bu durumun önüne geçilebilir.
Röportaj için çok teşekkür ederim.
Ece hanım başarılarınız daim olsun