Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca belediyesi projeleri ve Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulunarak Gazeteci Ece İçmez’in sorularını yanıtladı.Başkanım öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?-23 Haziran 1977’de Manisa'nın Salihli ilçesinde dünyaya geldim. Orta ve lise eğitimini Sekine Evren Anadolu Lisesi'nde tamamladım. 1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde lisans öğrenimim için Buca’ya geldim. 2000 yılında mezun oldum. Mesleki stajımı ve vatani görevimi tamamladıktan sonra 2002 yılında serbest avukatlık yapmaya başladım. Bu süreçte İzmir Barosu’nda çeşitli görevlerde bulundum, Türkiye Barolar Birliği Delegeliği yaptım.Siyasi yaşamıma ise Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları’nda aldığım görevle başladım. 1999 yılında CHP'nin en genç İlçe Başkan Yardımcısı oldum. 2006-2008 yılları arasında Atatürkçü Düşünce Derneği Buca Şube Başkanlığı görevini yürüttüm. 2014-2019 yılları arasında Buca Belediye Meclisi’nde CHP'nin Grup Başkan Vekilliği görevini sürdürdüm. Evliyim, iki çocuk babasıyım.Sürekli sahada olan bir Başkan olarak, İzmir halkının, vatandaşın, esnafın sizden ne gibi istekleri oluyor?-İçinden geçtiğimiz zorlu koşullar hepimizin malumu. Yanlış politikalar yüzünden esnafımız perişan hale geldi, çiftçimiz çaresiz, gençlerimiz işsiz. Maddi imkânsızlıklarla boğuşan on binlerce aile ve emekliler neredeyse karınlarını zor doyurur durumda. Elektriğe, doğalgaza, benzine, temel gıda maddelerine yapılan üst üste zamlar insanlarımızın belini iyice büktü. Bu kadar ağır bir ekonomik tablo içinde her zamanki gibi en büyük yükü yine vatandaşımız çekti. Herkes bir an önce bu ağır yükten kurtulmak istiyor. Bunu dillendiriyor. Biz de bugünlerde bu karanlığın içinden çıkacak aydınlığa tüm yüreğimizle inanıyoruz. Halkın iktidarının ayak seslerini her gün daha güçlü şekilde duyuyorken herkes için adaletin sağlanacağı, fırsat eşitliklerinin geleceği, geleceğin umut dolu olacağı günlere çok yaklaştığımızı biliyoruz. Hemşehrilerimize de bunu anlatıyoruz.Ayrıca 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem hepimizi yıktı. Yüreklerimiz göçük altında kaldı. Bucalıların bir diğer endişesi yapı güvenliği. Bunun için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile birlikte Buca’nın deprem ve yangın risk haritasını çıkardık. Amacımız bir dönüşüm sağlamak; yaşanabilir bir Buca için hayallerimizi gerçekleştirirken aynı zamanda depreme dayanıklı bir Buca yaratmak. Fay hatlarının olduğu yerde yapılaşmanın olmadığı, zemin etüdünün yapıldığı, depreme dayanıklı olması için ne gerekli ise sismik izolatöründen tutun radye temel, perde betonuna kadar… Bunun gibi önlemlerle kentimizin bir an evvel gelecek bir depreme karşı en az hasarla çıkmasını sağlamak şu andaki amacımıBuca cezaevinin kaldırılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?-Buca’da belediye başkan adaylığı veya aday adaylığı süreçlerinde herkesin vaatlerinden en önemlisi cezaevini kaldırmaktır. Biz “hizmetin siyaseti olmaz” şiarıyla yola çıktık. Yoksa kolay kolay kalkmazdı. Hemen hemen 4 bin 500’e yakın tutuklu ve hükümlü vardı. Yeni bir cezaevi yapmadan, bu cezaevinin kalkması açıkçası çok zordu. Hizmet ile siyaseti karıştırmamak lazım, el birliğiyle çalışmak lazım dedik ve sonuç olarak cezaevini kaldırdık. Her açıdan Buca’ya yakışmayan bir kütleydi. Tunç Başkanımızla aynı noktadayız; buranın rekreasyon alanı, yeşil alan, kültür merkezinin olacağı bir yer olmasını istiyoruz. İzmirli gazetecilerle 11 Ocak’ta bir araya gelerek gerçekleştirdiğiniz toplantıda Buca kent merkezini yeniden planladığınızı belirtip, Buca’nın bir planlaması olmadığından bahsederek,’’ Buca, İzmir'in en yaşanabilir yeri haline gelecek.’’ demiştiniz. Bu kapsamda yapmış olduğunuz faaliyetlerden biraz bahsedebilir misiniz?- Planlamalar ve kamulaştırmalar tüm hızıyla sürüyor. Bu çerçevede Çaldıran Mahallesi ile Buca’nın yarısını kaplayan, üniversitenin de içinde yer aldığı 1340 hektarlık güney imar planlamalarını tamamladık. İmar planlarıyla, sağlıklı, kaliteli ve gelişmeye açık bir kentsel yaşama ulaşmayı hedefliyoruz.Öte yandan, Dumlupınar Mahallemiz Buca’nın tarih vitrini oluyor. 83 ve 126 sokakları kapsayan sokak sağlıklaştırma projesi ile kaliteli bir kültür ve turizm rotası oluşturuyor, Buca’nın eşsiz tarihini gün yüzüne çıkarıyoruz.Buca’nın nostaljik değerlerinden biri olan demiryolu kültürünü yeniden canlandırıyoruz. 1872 yılında Buca'nın ünlü üzümünü Avrupa’ya ulaştırmak için Levantenler tarafından yapılan ve 2006 yılından beri atıl durumda olan tren yolu hattı için harekete geçtik. Mülkiyeti TCDD’ye ait olan hattı kiraladık; yaklaşık 40 bin metrekare alan için proje hazırladık.Kentin tarihi kimliğini korumak için çalışmalar yaparken merhum Işılay Saygın’ın müze olmasını istediği evi ile ödeneksizlik yüzündün kaderine terk edilen Forbes Köşkü için yeni bir adım attık.Tüm bunlar hayata geçtiğinde Buca, İzmir’in göz bebeği olacak.Buca Belediyesi’nin önceki dönemlerden kalma borçlarının olduğunu biliyoruz. Belediye’nin piyasa borçlarını sıfırlamanız konusunda neler söylemek istersiniz?- Biz, öncelikle şeffaf belediyecilik anlayışıyla kaynaklarımızın en etkin şekilde kullanılmasını kendimize görev edindik. Bunu sürdürülebilir hale getirecek ve Bucalı hemşehrilerimizin hayat standartlarını yükseltecek hizmet hedeflerimizi tek tek ortaya koyduk. Öncelikle mali disiplini sağlamaya özen gösterdik. Görev süremizin ilk yıllarında ödediğimiz borçlarla önemli bir büyüme ivmesi yakaladık. Böylece Buca Belediyesi’ni İzmir’in mali disiplin yönünden en iyi belediyelerinden biri haline getirecek alt yapı çalışmalarımızı tamamladık. Bu doğrultuda da verimli ve etkin bir yönetim modeli oluşturarak, tüm performansımızı bunun üzerine kurguladık.Siyasi yol haritanızda hedefiniz nedir?- Ben siyasete Cumhuriyet Halk Partimizin Gençlik Kolları’nda aldığım görevle başladım. O günden bugüne hem partim hem de bu kent için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Parti içinde aldığım her görev benim için bir onurdur. Kaldı ki üniversite eğitimim için geldiğim, o günden beri asla kopamadığım, çocuklarımı büyüttüğüm bu kentin belediye başkanı olmanın verdiği bu büyük onuru yaşadım. Bundan sonrasında da yine partimin bana vereceği her görevi yapmaya hazırım.Yaşanan üzücü 30 Ekim depremi sonrası kurulan BUCAKUT, İzmir'de AFAD tarafından ‘Kentsel Arama Kurtarma’ alanında akreditasyon belgesini alan ilk ekip olarak BUCAKUT, İzmir’in gururu oldu. Neler söylemek istersiniz?- Olası afet durumlarında arama-kurtarma çalışmalarına katkı sağlamak ve hayat kurtarmak için BUCAKUT ekibimizi kurduk. Arkadaşlarımız yaklaşık bir yıl İzmir İtfaiyesi, AFAD, Türk Kızılayı ve AKUT gibi uzman ekiplerden eğitimler aldılar. Eğitimlerin ardından da AFAD tarafından çeşitli denetimlere tabi tutuldular. Bu denetimleri başarı ile tamamladılar ve ulusal çapta akredite oldular. Türkiye’nin en büyük deprem felaketinin hemen ardından 36 personel, 4 tam teçhizatlı arama kurtarma aracı, 2 ikram aracı ve 1 hayvan ambulansı ile Osmaniye ve Adıyaman’daki çalışmalara katıldılar. Tam 10 gün boyunca bölgede canla başla çalıştılar. Çok büyük bir acının içinde olduğumuz bugünlerde, onların bu çalışmaları asla unutulmayacak. Bütün ekiple gurur duyuyorum. Arkadaşlarımın hepsine tek tek teşekkür etmek istiyorum.‘Asla yolda kalmayacaksın’ sloganıyla hayata geçirilen ve Türkiye'de bir ilk olan Engelsiz Tamir istasyonu hakkında bilgi verebilir misiniz?- Engelli dostu kentler arasında yer alan Bucamızda, “Herkes farklı, herkes eşit” ilkesiyle hareket ediyoruz. Pandemi dönemi başında “Asla yolda kalmayacaksın” sloganıyla Buca Engelliler Derneği ile beraber hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin ilk Engelsiz Tamir İstasyonu ile ülkemize örnek olduk.Kent genelinde tekerlekli veya akülü sandalyesi arızalanan engelli vatandaşların acil destek talebinde, ücretsiz acil yol yardım ve tamir hizmeti sunan istasyon, açıldığı günden bugüne 2850 engelli vatandaşa hizmet sundu. Çok sayıda büyükşehir, il ve ilçe belediyelerine referans olan Engelsiz Tamir İstasyonu, yeni açılacak merkezlerde hizmet verecek teknik personel için eğitim de başlattı. İstasyona, Ege Bölgesi’ndeki illerde yaşayan vatandaşlardan da talep gelmeye başladı. Kendi imkânlarıyla istasyona gelen engelli vatandaşlar, tekerlekli sandalyeleri için ücretsiz bakım ve onarım hizmetini alıp evlerine dönüyor.Son verilere göre Sarı Masa’ya gelen şikâyetler kapsamında 8 ayda 33 bin 139 talebe cevap verilmiş. Bucalıların en çok çözülmesini istedikleri sorunlar neler?- En çok talebin geldiği konular, veterinerlik işleri ve fen işleri ile ilgili. En çok gelen talep ise kedi tedavisi isteği. Sonrasında ise yollarla ilgili yaşanan sıkıntılar var.Sarı Masa demek, Buca Belediyesi demektir. Vatandaşlarımız Buca Belediyesi’ne bir öneri ile gittiğinde karşılıksız kalmasın, karşısında bir muhatap bulsun, önerisi, şikâyeti ne ise dinlensin, bir an evvel yerine getirilsin diye hayata geçirilmiş bir projedir. Tüm bu öneri ve talepler alındıktan sonra vatandaşlara geri dönülerek sorunun çözümüne ilişkin bilgi de sunuyoruz. ‘Talebiniz şu zamanda yerine getirildi’ diyoruz. Gelen talepler mahalle mahalle sisteme işleniyor.Sistemde talepte bulunan vatandaşların memnuniyet oranını rahatlıkla görebiliyoruz. Bu oran yüzde seksenlerde. Bu oldukça iyi bir rakam.Tarıma, çiftçiye destek konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?- Hem kırsal kalkınmaya inancımızdan, hem gençlerin de tarımsal üretime katılımını sağlamak için çok önemli projeler hayata geçirdik. Tarımsal üretimde Türkiye’ye örnek projelere imza atarken bağlarımızı yeniden şenlendirdik. Toplum 13 dönümlük bağda üretim yaparak Buca’da bağcılık kültürünü canlandırdık. Ürettiğimiz üzümleri de Bucalılara dağıttık. Kentin sembolü olan Buca razakısı ve benekli sultani üzümlerinin geleneksel yöntemlerle yeniden üretildiği tesislerimiz, üreticilerimiz için sağlıklı gen bankası vasfı da taşıyor.Çevre bilincini çocuk yaşta aşılamayı hedefledik. Belediyemizin Yarı Zamanlı Okul Öncesi Eğitim Merkezlerinde eğitim gören öğrenciler için eğitici videolar hazırladık. “Minik Eller Toprakla Buluşuyor” projesi kapsamında hazırlanan videolarla beraber 5 bin sebze fidesini velilerimize teslim ettik. Fidelerin geri dönüşüm malzemeleriyle yapılan saksılara dikilmesini sağladık. Tarımsal üretimi kent geneline yaymak için başlatılan balkon tarımı projesi çerçevesinde Laleli, Kozağaç, Menderes, Yiğitler, Doğancılar mahallelerindeki vatandaşlara 100 bin adet domates, biber ve patlıcan fidesi dağıttık. Projemizi, koronavirüs pandemisi nedeniyle evden çıkamayan 65 yaş üzeri vatandaşlarımıza öncelik vererek sürdürdük. Toplam 10 bin adet sebze fidesi daha dağıttık. Belediyeye ait tarım arazilerinin tamamını, ekilebilir tarım arazisi haline getirdik. Pandemi dönemi başında uygulamaya geçirdiğimiz proje, kentin verimli topraklarını canlandırırken gıda güvenliğini de sağlıyor. Koronavirüs salgını döneminde proje kapsamında 5 bin adet sebze fidesi dağıttık. 38 bin adet fide (domates, biber, patlıcan) dikip elde ettiğimiz ürünlerin tamamını ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. İlçemizde hayvancılığın kaderini değiştiren yeşil, organik hasıl yem üretimine başladık. Proje kapsamında geçimlerini çiftçilik ve hayvancılıkla sağlayan 15 çiftçiye 1,5 yıl boyunca 54 bin kilo taze yeşil yemi ücretsiz olarak dağıttık. Böylece hayvan yem giderlerinde yüzde 60'a varan oranlarda tasarruf sağlandı. Üretimi son derece kolay, ucuz, topraksız, gübresiz, ilaçsız ve çevreci yöntemle yapılan alternatif yeşil yem ile hayvanlarda süt artışı ve beside artış olacak. Öte yandan, üreticiye yemlik arpa desteği de verdik. Hasıl yem için yeni yatırımı gündeme aldık. Yeni yatırımla günde 5 ton hasıl yem elde edeceğiz.Köyler bölgesindeki yaklaşık 180 dönüm alanda dikili 7 bin 500 zeytin ağacı maddi imkânsızlıklar yaşayan öğrencilere burs sağlıyor. Zeytinliklerin yıl içindeki bakım faaliyetleri ve hasadı yapılıp yağ elde ediliyor. EÇEV (Ege Çağdaş Eğitim Vakfı) ile yapılan protokol kapsamında elde edilen zeytinyağının geliri ile Bucalı üniversite öğrencilerine burs veriliyor.Ayrıca, 3 buçuk yılda 4 bin 300 üreticiye destekte bulunduk. 500 üreticiye 11 bin 500 adet meyve fidanı ulaştırdık. 289 bin adet yazlık sebze fidesi temin edip üreticilerimize dağıttık. Pazar olanağı sağlayarak bu sebzelerin üreticiden direkt vatandaşa ulaşımına aracılık ettik. Yöremize özgü Kırklar kavunu ve Doğancılar bamyası üretiminin kesintisiz devamı için gübre ve ilaç desteği veriyoruz. 5 bin adet bilye kekik fidesini 50 kadın üreticimize ulaştırdık. Bir dönem Buca’nın değerlerinden biri olan salep Doğancılar Mahallesi’nde yeniden hayat buldu. Katma değeri yüksek ürünler arasında yer alan salep için başlattığımız çalışmalar kapsamında üreticiye 20 bin salep yumrusu dağıttık. Türkiye’nin salçalık domates üretimini yapan ilçelerden Buca’mızda, tarlada kalan ürünlerle kadınlara kazanç sağladık. Önde gelen bir salça firmasının domates tedarikçisi olan Karacaağaç Mahallesi’nde, firmanın belirlediği standartların dışında olduğu için dalında bırakılan domatesler, ihtiyaç sahibi kadınlar tarafından hasat ediliyor. Belirli gün ve haftalarda Üretici Pazarı düzenleyerek tarladan sofralara köprü kuruyoruz. Bu sayede Bucalılar, organik ve Buca’ya özgü ürünlere uygun fiyata ulaşma fırsatı buluyor. Doğancılar’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 32 bin lavanta fidesi dağıttık. Hasada başlayan köylülerimiz, arıcılık faaliyetlerinde besin kaynağı da olan lavantaların yağını çıkararak esans, sabun ve kolonya gibi ürünler elde ediyor. Kadınlar, el emeğiyle ürettiği nakışlı keselerde lavantaların satışını yaparak hane ekonomisine katkı sağlıyor.Son olarak eklemek istedikleriniz neler?-Sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneklerinden birini sergilediğimiz Buca’mızda, karar alma süreçlerinin her aşamasında hemşehrilerimizin de görüş ve önerilerini dikkate aldık. Diğer bir deyişle, kente dair sorunların belirlenmesinden hedeflerimize ulaşma sürecine kadar tüm aşamalarda “katılımcı” ve “toplumcu” bir anlayışı önceliğimiz yaptık. Buca’da sürdürülebilir kalkınmayla beraber, cumhuriyete ve tüm kazanımlarına sahip çıkan bir yerel yönetim anlayışını hâkim kılarken, bundan sonraki yıllarda da tüm paydaşlarımızla birlikte ortak akıl çerçevesinde kentimiz için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bugün ilk gün olduğu gibi çok heyecanlıyız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yarının Buca’sı için büyük atılımlar gerçekleştireceğiz.Röportaj için teşekkür ederim.-Ben teşekkür ederim. Yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Röportajlar
Yayınlanma: 15 Mart 2023 - 09:11
Güncelleme: 15 Mart 2023 - 09:23
Gazeteci Ece İçmez'den Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç Röportajı "Sosyal demokrat belediyeciliğin en güzel örneklerinden biri Buca"
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Buca belediyesi projeleri ve Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulunarak Gazeteci Ece İçmez’in sorularını yanıtladı.
Röportajlar
15 Mart 2023 - 09:11
Güncelleme: 15 Mart 2023 - 09:23
İlginizi Çekebilir