Kongrenin öğleden önce yapılan özel Forum bölümüne ülkemizin her bölgesinden 100’ü aşkın kadın dernek başkanı ile temsilcisi katılım gösterdi. Farklı meslek gruplarından kadınların bir araya geldiği Forum’da ikinci yüzyılın Türkiye’sinin kadın politikalarına dair görüş ve değerlendirmeler gerçekleştirildi. Cumhuriyetimizin 100. yılında, ikinci yüzyıla doğru kadın bakış açısının hayatın her alanında fırsat eşitliği temelinde gerçekleştirilmesine yönelik politika önerileri de ele alındı.
Forumda Eşitlik, Anlayış ve Beraberlik Vurgusu
İzmir’in yine bir ilke imza atarak gerçekleştirdiği Kadın ve İktisat Kongresi, moderatörlüğünü Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi, öğretim üyesi ve yazar İdil Türkmenoğlu’nun yaptığı Forumun açılış konuşmaları İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu ve EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner ve EgeYDD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç tarafından yapıldı.
İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin yaptığı konuşmada sadece eşitlik odaklı değil toplumsal kalkınma ve döngüsel ekonominin de etkili ögeleri olduklarını söyleyerek şunları ifade etti: “Sizler 100 yıl önce ülkemizin büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün 2 Şubat 1923’de İzmir’de gerçekleşen Kadın Kongresi’nden ilham aldığımız, 100 yıl sonra geleceğe ışık tutacak önemdeki bu kongreye davet edilmiş, gelecekten sorumlu, özel ve seçilmiş kadınlarsınız. Bu toplantı aynı zamanda İktisat Kongresi’ne de ışık tutmuş, medeni kanunun oluşmasına da sebep olmuştur. Cinsiyet meselesini konuşmadığımız, cinsiyetin mesele olmadığı, toplumun her bireyinden eşit olarak faydalandığımız zaman her şey eşit ve adaletli olacaktır.”
Kongre sonuçlarının hayata geçirilmesi, ölçülmesi, değerlendirilmesi ve çağdaş ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli ileriye taşınmasının kritik unsur olduğunu belirten ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu da Dünya Ekonomik Forumu Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na atıf yaparak şunları söyledi: “Türkiye 146 ülke arasında 124’üncü sırada… Bunun nedeni, istihdama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına kadının katılımının düşük olmasıdır. Önce, toplumsal cinsiyetçi kalıpların ve bu kalıplardan doğan ön yargıların ortadan kaldırılması lazım. Toplumsal zihniyet dönüşümünde anahtar unsur eğitimdir.”
EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner de yaptığı konuşmada ikinci yüzyıla girerken ülkemizde kadın girişimciliğinin teşvik edilmesi ve geliştirilmesinin önemini hatırlatarak şöyle devam etti: “Girişimci kadın potansiyelini ortaya çıkaracak, kadın girişimciliği özendirecek platformlara daha çok yer verilmesi gerekiyor. Belediyelerin küçük kadın girişimciliğini özendirici platformlar hazırlaması, kadın işgücünün yoğun olduğu kırsal bölgelerde kadın göçünün de önlenmesi, kadınlara bölgelerinin ürünlerini girişime dönüştürmeleri için maddi olarak destek verilmesi, eğitim sisteminin toplumsal cinsiyet eşitliğine göre planlanması noktasında devlet kurumlarımıza da büyük görevler düşüyor.”
Sorunların değil çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı, ikinci yüzyıla ışık tutacak bir beraberlik olacak Forum’da olmanın önemine değinen EgeYDD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç da şunları aktardı: “Yüzde 86’sı geleceği ile ilgili bir hayal kurmaktan vazgeçen ülkemde 100 yıl önce küllerinden yeniden doğan Atalarımızdan ilham alarak; ikinci cins olarak adlandırılan kadının hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmediği, ezmediği eşitsizliklerin olmadığı ortak bir çizgi için karşılıklı anlayış geliştirerek bugün de biz o geleceği inşa edebiliriz.”
İkinci Yüzyıla Girerken Kadın Bakış Açısı Ele Alındı
Forumun açılış konuşmalarının ardından düzenlenen “İkinci Yüzyıla Girerken” oturumuna İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Reyhan Aktar da konuşmacı olarak katıldı.
Kadınların iş yaşamında verdikleri emeğin karşılığını adil bir biçimde alamadığını söyleyen İzmir Köy Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, “Kadınların ev içinde aldıkları sorumluluklar da tamamen görmezden gelinmektedir. Karar süreçlerinde kadınların olamaması, alınan kararların maalesef yarım olması demektir. Doğru kararlar eşit düşünerek, birlikte karar vererek, birbirimizi dinleyerek mümkündür. Kadınların haklarını konuşurken yaptığımız en büyük hatalardan biri kadınlara odaklanıp erkeklik normlarının etkisini atlamamızdır. Örneğin her alanda kadın kotasından bahsediyoruz. Belki de bakış açımızı değiştirip erkeklere kota getirmeliyiz. Yüzde 50’den fazla erkek olmasın. Kadınların her alanda güçlü olması için hep beraber mücadele etmeliyiz” diye konuştu.
Çatısı altında 50 kadın derneği ile ülkemiz iş dünyasının kapsayıcı kadın gücünü oluşturan TÜRKONFED’in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İDK Başkanı Reyhan Aktar da şunları söyledi: “Ortak hayale, ortak umuda, ortak heyecana, ortak bir geleceği ortak akıl ile inşa etmeye ihtiyaç duyduğumuz ikinci yüzyılın aydınlık günlerine kadınların hayata can veren renkleri, sesleri ve fikirleri ile çok daha güçlü bir şekilde yürüyeceğimize yürekten inanıyorum. Cinsiyete dayalı fırsat eşitliğini barındırmayan hiçbir politika, eylem planı ve kalkınma programının sürdürülebilir olamayacağının farkındayız. Bu mücadele sadece kadın-erkek fırsat eşitliğine hizmet etmiyor. Aynı zamanda insan hakları, bireysel özgürlükler, demokrasi, hukuk, adalete erişim, kalkınma, refah, istihdam tüm bu mücadelenin çıktıları içinde yer alıyor.”
Cinsiyete dayalı dar ve geniş tanımlı işsizlik rakamlarını paylaşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kasım 2022 TÜİK verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategorinin yüzde 27,5 ile genç kadın (15-24 yaş) işsizliği olduğunu vurguladı. Toplumda yaşadıkları ayrımcılığı iş hayatında da yaşadıklarını belirten Çerkezoğlu şöyle konuştu: “Bu ayrımcılık işe alım sürecinde başlıyor. Çalışma hayatına başladıklarında da aynı işi yaptığımız erkek işçilerden daha düşük ücretle ve kayıt dışı çalışıyoruz. Bütün işsizlik türlerine baktığımızda en fazla kadın işsizliğini görüyoruz. Bugün 3 kadının 1’i işsiz. Bugün çalışma çağındaki 32 milyon kadının sadece 6 milyonu kalıcı ve tam zamanlı istihdam ediliyor. Yani kadınlar güvencesizliğin, işsizliğin ve her türlü ayrımcılığın kıskacında. Bunun temel nedeni de kadına özgü işler olarak tarif edilen ev işlerdir. Bunlar kadının iş hayatına katılımını azaltıyor.”
Kadın ve İktisat Kongresi, Türkiye’nin dört bir yanından gelen 100’ü aşkın kadın derneği ve temsilcisinin, ikinci yüzyılın kadın politikalarının şekillenmesine dair görüş, öneri ve değerlendirmeleri ile tamamlandı. Forum sonunda ortaya konan politika önerileri öğleden sonra gerçekleştirilecek Kongre’nin sonuç bildirgesine de yansıyacak.